18 Eylül 2014 Perşembe

Köfteci Hasan,...tabiki Bolu'da




merhabalar,
uzun bir aradan sonra, aslında kendi yaptığım güzel bir tarifle yeniden başlamak istiyordum....
tatil, düğün ve gezmeler derken kocaman bir yaz bitti...okullar açıldı ve hepimiz kış rutinlerimize döndük...evde sizlerle daha önce paylaştığım yemek tariflerinden farklı bir şey henüz yapamadım.....ama farklı, besleyici ve lezzetli tarifi nerede buldum...tabi ki de Bolu'da ...

uzun zamandır kullandığımız emektar arabamızı dün İzmit'te yeni model bir araba ile değiştirdik...dönüşte akşam yemeğine Bolu'lu arkadaşlarımıza uğradık..Minik Aslı ve Selin Ablamızı sevdik...


Köfteci Hasan, Bolu'da köfte ve et üzerine kendini ispatlamış, temiz ve lezzetli bir mekan...sadece et değil, diğer ürünleri de güzeldi....özellikle yarma çorbasını çok beğendim... yolu düşen herkese uğramasını tavsiye edeceğim bir yer..


sırım,
sırım et olarak o kadar yumuşak ki, "ağızda lokum gibi dağılıyor" sözü tam bu tabak için geçerliydi....ismi , arkadaşımızın anlattığı kadarı ile çobanlardan geliyor. normalde çobanların kuzudan kendileri için ayırdığı bölümmüş. çabuk piştiği için , dövmeye, yada başka işleme  ihtiyaç duyulmayan en ince ve yumuşak kısmıymış..



köfteler de pek güzeldi, Mekanın ismi "Köfteci Hasan " ama sahibinin ismi Mustafa , eşi de Saniye Hanım...Bir hanım eli değdiği aydınlık ve temiz ortamda belli oluyordu...İş yerini evi gibi sahiplenen , benimseyen insanların sıcak ortamı vardı...



mis gibi Bolu kaymağı ile servis yapılan vişneli ekmek kadayıfı, benim gibi tatlıda hafif mayhoş tadı seviyorsanız, yanında demli bir çayla mis....


tabii minik Aslı ve ben...azıcık sıkı mı tutmuşum ne...







...

23 Haziran 2014 Pazartesi

bir şef'in arkasından...




neden iyi insanların başına hep kötü şeyler gelir...isyan değil belki ama , zamansız ve ona yakışmayan ölümü ile bütün aileyi yasa boğan Mehmet Abi için bu üzüntüm....

2011 yılında dedemin Kıbrıs'ta kalan akrabalarını bulmak için çıktığım yolculukta, aileden ilk tanıştığımız ve bize yardımcı olan iyi yürekli insan....onu kısa bir sürede olsa tanımaktan gurur ve onur duyuyorum....

en kısa zamanda ruhunun huzur bulması, mekanının cennet olması dileğiyle...

nur içinde yat...



geçtiğimiz haftalarda yaptığım , tarifini paylaştığım Roastbeef'in şefi, geçtiğimiz yaz tatilinde mangal şefimiz,....en üst resimdeki ahşap eserin sanatçısı....Çağın ve Dilay'ın babası, Ada, Irmak ve Begüm'ün dayısı....pek çok insanın hayatına izler bırakmış, halk insanı güzel insan , hep güzel hatırlanacaksın....

bu şekilde ölümü haketmedin, umarım suçlular hakettiği cezayı en kısa zamanda en ağır şekilde öder....




11 Haziran 2014 Çarşamba

kızartma sosu...



merhaba,
çocukluğumda en sevdiğim yemek patates kızartmasıdır....bizde sadece garnitür değil öğündür, kahvaltının yanında yenir, sabah akşam her şekilde sevilir.....nedense oğlum hamburger yanında garnitür gibi alıştığı için pek sevmez, hafta sonu kahvaltısında bile burun kıvırır...bense çocukluktan kalan bir alışkanlık patates kızartmasını her ögün çok severim, en çokda halka halinde ve yanında yoğurt ile.....

bu sos tarifini bir balıkçıda yedim ve patatesin nerdeyse en sevdiğim hali oldu....neden?...çünkü bol yeşillik ve ekşi vardı....yörük olunca böyle oluyor demek ki....yörükseniz birşeylerin tadı en güzel ya yoğurt,ayran, sütle, yada bu şekilde bol yeşillik ve ekşi ile çıkar....

 ben genelde bu sosu, dolapta muhafaza edip bir öğün daha saklayabildiğim için, fazla fazla yapıyorum ve sevilerek tüketiliyor...




* 1 demet nane
* 1 demet maydanoz
* 3-5 dal yeşil soğan
* 1 ince yeşil biber
* 1 tane taze sarmısak ta olabilir
* 2 yemek kaşığı kadar sumak ekşisi
* tuz,
* zeytinyağı
* 2 limon suyu



nanenin mis kokusu, aroması, antioksidan etkisinide düşünürsek çok sağlıklı bir sos....

10 Haziran 2014 Salı

örgü börek....

merhaba,
zaman nasılda çabuk geçiyor....örgü börek tarifini sizlerle paylaştığımda yıl 2011 miş....değişen teknoloji sayesinde daha güzel resimler çekebiliyorum...o nedenle bazı eski resimli tariflerimi yeniden yaptığımda resimlerini çekmeye özen göstereceğim....hatta bu örgü böreğin yapım aşamalarını da resimleyip ekleyeceğim en kısa zamanda.....

mutfağa biraz gönül vermiş arkadaşların beğenerek yapacağı kolay bir tarif aslında....günleri ve sevdikleri için güzel tarif arayan hanımlar iş başına....

örgülerimi ördükten sonra, her bir örgüsü daha belirgin olması için haşhaşla süsledim...



                      daha önce tarifini paylaşmıştım....bu sayfadan ulaşabilirsiniz....ÖRGÜ BÖREK

9 Haziran 2014 Pazartesi

Roast Beef



merhaba,
mangal sever bir aile olarak, eti kömürde pişirmeyi seven bir aileyiz....bu tarifi geçtiğimiz yıl Kıbrıs'ta bize hazırlayan Mehmet Abi sayesinde yemiş ve çok beğenmiştik....hani Türkiye'de beylerin mangal ve çiğköfte yapmasına alışkınız....eli yatkın olanlar et yemeklerini de yapar....ama bir beyin tarifi ile roast beef yememiştik...Mehmet Abi'nin babası, rahmetli Bayar Dayı zamanında kasaplık ve hayvan yetiştiriciliği yapmış. O nedenle et ve eti pişirmekle ilgili güzel bilgileri var...

sadece biz değil , eti aldığımız kasapta roast beef'e alışık olmadığından, "roast beef " lik et istediğimde biraz durakladı....hatta tam istediğim eti anlatınca diğer gün sabah gelin çıkarayım dedi....hatta dilim dilim hazırlamak içinde ısrar etti...:)))....eğer şiş,adana veya tas kebaplık deseydik çoktan hazırdı..hatta çıkardığı parça o kadar büyüktü ki ben evde biraz daha şekil vermek için kesmem gerekti....

malzeme:
1.5 kg roast beef lik et
margarin 
karabiber 
tuz


* tabi ısıya dayanıklı ip bulamadığım için beyaz etamin ipliği ile iki kat yapıp bağladım.....bazı büyük marketlerde hazır bağlanmış olanlarıda var, ama ben et konusunda güvenmek için bildiğim kasaptan aldım...


* 2 kaşık yağla iyice ısıttığım teflon tavada, etimi çepeçevre mühürledim, yani kızarttım.....bu işlemi neden yapıyoruz....etin suyunu içeride tutup, daha sonra fırında pişirirken kendi suyuyla pişirebilmek için...dışı çıtır içi yumuşak bir etimiz olması için...



* çepeçevre pişen etimizin her tarafına taze karabiber çekip, tuz ekip, birazda tereyağla yağlayıp fırın poşetine aldım...



* fırın poşetinde, 180 derece ısınmış fırında, yaklaşık 45 dk bir tarafı, çevirip 45 dk bir tarafını pişirip 
kendi suyu içinde pişirdim

* daha sonra poşeti çıkarıp, tekrar  yarım saatte güzelce kızarması için pişirdim. 
* fırını kapattıktan sonra dinlenmeye bırakıp , daha sonra hazırladığım kremalı patateslerle servis yaptım...



















29 Mayıs 2014 Perşembe

izoletta...





merhabalar,
sizlerle çok ama çok keyifli, İstanbul'da cennet bir köşeden resimler paylaşmak istiyorum....İstanbul'da bu sefer arkadaşlarımızla İzoletta'da kahvaltıdaydık. doğrusu gidip görmeye ve zaman geçirmeye değer bir yer....

İçimde bıraktığı mis gibi güzel doğanın etkisini bir nefeste anlatmak geliyor içimden...ama maalesef kendi çektiğim resimlerin bir kısmını bulamadım...:((..o nedenle dilim döndüğünce anlatacağım...

genellikle lezzet kadar ruhumun da dinlendiği mekanları daha çok seviyorum...



Maslak- Sarıyer istikametinde Çayırbaşı Sahil ışıklarından sola , Sarıyer istikametine dönüp birkaç km gittiğinizde, İstanbul'da ne güzelmiş diyeceğiniz bir yoldan ulaşıyorsunuz... ormanın ve yeşilin güzellikleri arasında giderken kahvaltılık mekanlar başlıyor...sağlı sollu upuzun büyük ağaçlarla çevrili ....eski Türk filmlerinde hafızalarınızda bir sahne vardır.....yol...yolun sağında ve solunda arabayı minicik hissedeceğiniz yükseklikte kalın gövdeli ağaçlar....bu yolu görünce İzoletta'ya yaklaştığınızın habercisi....



yine yemyeşil ağaçların arasında kurulu tesiste , ağaçlara ve çevreye saygılı ve içiçe harika kahvaltı ve yemeklerin tadına varabilirsiniz...


bu adresten daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. izoletta










en sevdiğim masalardan biri, eski bir kapıdan doğal yapraklarla süslenmiş kahvaltı masası



türk kahvesi sunumu

 

tabi sadece kahvaltı değil, akşam yemekleri de çok şık ve sıcak, lezzetli zamanında geldi...işletmenin bu konudaki tavrını çok beğendim...herşeyden önce işinize bir ruh katmak çok önemli.....ruhu ve yaşanmışlıkları olan bir yerde, güzel zaman geçirmeyi seven arkadaşlar mutlaka gidin derim...








21 Mayıs 2014 Çarşamba

waffle



yakın arkadaşım 2.bebeğini, yakışıklı oğlu Poyraz'ı dünyaya getirdi...biraz ele avuca gelip, sevmelik olunca ziyarete gittik....Ebru'yu aradığımda yaptığımız konuşma epey komikti...ısrarla bir şey hazırlamamasını yediklerimize dikkat ettiğimizi söyledim...Ebru'da o zaman Eser (eşi) size waffle yapar dedi... bende aa ne güzel meyve sonuçta dedim....nasıl bir olumlama nasıl bir diyete uygunluk, akla yatkınlık haline getirdiysem.....yukarıda tabakta sizde sadece meyve görüyorsunuz değil mi....:))))...

genellikle kendi tariflerimi çektiğim için önce hazırlar, durur resim çeker, sonra devam ederdim.....çalışan başka biri olunca resimlemek daha kolay oldu ve çok resimli oldu...bundan sonrası size kalmış....buyrun tarifimize:


malzemeler:
* 75 gr margarin
* 3 yumurta
* yarım paket kabartma tozu
* yarım paket vanilya
* bir çimdik tuz
* 1/3 su bardağı şeker
* 2-3 su bardağı süt
* 3-4 su bardağı un

süslemek için:
* nutella
* meyve


* margarin tavada eritilip soğumaya bırakılır

 

* yumurtaların akı başka , sarısı başka kaba alınır


* sarısının üzerine ,1/3 su bardağı şeker eklenir


* iyice çırpılır

* yumurta akına da vanilya ve kabartma tozunun yarısı, bir çimdikte tuz atılıp çırpılır 

 


* 2 bardak süt ilave edilir




* 2 su bardağı un ilave edilir ( diyet dedik ya, onun için kepekli unla yaptık)


* sarısıyla hazırladığımız harcımızı yavaş yavaş karıştırıp çırpmaya devam edilir


 * en son soğuyan margarin ilave edilip


* ısınmış, yağlanmış waffle makinesinde pişirilir







güzelce nutella ve meyvelerle süslenen waffle 'ımız hazır.....Eser'e bu güzel tarif ve lezzet için bu sayede yeniden teşekkür ediyoruz...





15 Mayıs 2014 Perşembe

hepimizin başı sağolsun,


insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekir....






söylenecek ne bir söz ne bir yorum gelmiyor içimden artık.....
ülkemi sevmekten vazgeçmemek için nedenler arıyorum,
oğluma güzel bir ülkede yaşayabileceğini müjdeleyebilmek isterdim....
ama maalesef görünen o ki artık umutlar azaldı....
şunu da biliyorum...tarih bazı insanları en kötü sıfatlarla yerini belirleyecek....



utanıyorum, insanlığımdan utanıyorum....

umarım daha doğru şeyler yapılır bu ülkede...