27 Nisan 2011 Çarşamba

yeşil sultan ( yeşil kabak tatlısı )

sabah
acaba ne tatlısı bilen olacakmı? diye merak ettim onun için önce sorup sonra tarif vereceğim...demiştim....
üç arkadaşım doğru bildi...bildiğimiz YEŞİL KABAK....
sakın önyargı ile yaklaşmayın yapın ne olur...hem sağlıklı hem lezzetli bir tarif...yapmasıda çok kolay...
faydalarını daha önceki kabak tariflerimde bahsetmiştim
malzeme:
* 2 adet yeşil büyük sakız kabak
*1.5 su bardağı şeker
* 1 paket vanilya
* 1 bardak süt
* 1 paket krem şanti
yapılışı:
* kabaklar rendelenir ve şekerle birlikte aynı anda orta atşete karıştırılarak marmelat kıvamında pişirilir
* indirmeye yakın vanilya eklenip 2-3 dk daha pişirilir
* pişen marmelatımız borcama konup soğuması beklenir
* üzerine bir bardak sütle çırptığımız kremşanti eklenir....

AFİYET OLSUN

24 Nisan 2011 Pazar

anamurdan gelenler

sabah erkenden anamurdan gelen otobüsü bekleyip, annemle babamın verdiği kolilerimi aldım
kutulara, kavanozlara, tepsiye yerleştirmeye başladım....
daha öncede bahsetmiştim annemin bana gönderdiği kolilerden...

mutlaka herkes için memleketi de annesi de değerlidir....
ANAMUR ve annem benim için bir başka 
Anamurun toğrağı bereketli, havası suyu herşeyi başka.....
doğası güzeldir...bir yanınız yemyeşil diğer yanınız masmavidir...
sıcacıktır her şey....insanı da....
yazın nemi ve giderken yolu biraz uğraştırır sadece...
onun haricinde herşey insan için o kadar güzel ve huzurludur ki....

sevdiğim şehirden, sevdiğim insanlardan gelen koliler de bende bayram havası yaratıyor tabi....
kolilere sığdırdıklarını görünce neden sevindiğimi anlayacaksınız...


babamın yetiştirdiği muzlar...yeşil gönderiyor biz gazete kagıdında evin karanlık ılık bir köşesinde sarartıyorum ....

çilek...

erik...mevsimin ilk eriğini de yedik...





karadut....daha önceki annemin dolapta dondurduklarından kek yapmıştım hani....şimdi dalından toplanmışı geldi....

papino

limon

portakal

marul
domates

salatalık

ısırgan otu


taze fasulye
adaçayı


biber

bal


bir yörük torunu olarak....taze keçi peynirine bayılırım...

bu da maraştan gelen taze tereyağı

yılın en taze yaprağından anne sevgisiyle yapılmış sarmalar....



ıspanaklı, ısırganlı ve torun için yapılan kaşarlı, saçta, odun ateşinde yapılmış gözleme

bir annem klasiği ...elmalı pasta...eskiden bu kadar çok çeşitli tarif yoktu..
poğaça, kek, mozaik pasta...vardı....
bir de elmalı pasta




22 Nisan 2011 Cuma

havuçlu kek

geçenlerde aldığım havuçları salata için rendelerken hepsini rendeleyiverdim ve kek yaptım....ama kare borcamım bir arkadaşımda olduğu için dikdörtgen tepside pişirdim ...bu da kekimin biraz ince olmasına neden oldu.....hatta ufak bir değişiklik yaparak tarçın yerine evde bulunan üzüm çekirdeği ve harnup tozundan biraz ekledim ve sonuç güzeldi...


malzeme:
* 3 yumurta
* 3 fincan şeker
* 1 türk kahvesi fincanı sıvı yağ
* 1 türk kahvesi fincanı süt
* 5 türk kahvesi fincanı un 
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* 2 su bardağı rendelenmiş havuç
* yarım su bardağı dövülmüş ceviz
* 1 tatlı kaşığı tarçın (ben bu sefer tarçın yerine 1 çay kaşığı harnup tozu, 1 çay kaşığı üzüm çekirdeği tozu kullandım)

kreması için:

* 2 bardak süt
* vanilyalı puding
* kıvamının biraz yoğun olması için sütünü biraz eksik kullanmak gerekiyor

yapılışı:
* yumurta ve şeker çırpılır
* yağ ve süt eklenip çırpılır
* un, kabartma tozu, tarçın, vanilya eklenip çırpılmaya devam edilir
* havuç ve cevizde eklenip karıştırılır ve kalıba dökülüp 180 derecede yaklaşık 35-40 dk pişirilir
* ilk 20 dk fırının kapağını açmamaya özen gösterin
* 35 dk nın sonunda batırdığınız çatalda hamur izi kalmıyorsa pişmiş demektir
* 10 dk fırında bekletip, daha sonra soğumaya alınır
* kreması pişirilir ve kekin üzerine dökülür

AFİYET OLSUN

21 Nisan 2011 Perşembe

gülümse...hadi gülümse....

ortaokul son sınıftım...gazetede çok eski bir kitabeden alınan , güncelliğini koruyan bir yazıdan bahsediyordu...klasikleri ve daha doğrusu kitap okumayı çok sevdiğim için ne kadar felsefide olsa anladığım ve ezberlediğim bir yazıydı....bütün yazıyı anladığım halde....bir satırı çok anlamlı gelmemişti...

gülümseyerek teslim et gençliğe yakışan şeyleri geçmişe....

üstünde durmamıştım...geçenlerde sağlık konuları ve yaş 35 olunca birdenbire ne demek istediğini anladım ve kendi kendime güldüm...gençlikten uzaklaşırken gülümseyebilmemiz gerekiyor...

yüzünüzden gülümseme eksik olmasın diyor ve yazının tamamını paylaşıyorum....

Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş,
Sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. 
Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. 
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. 
Bağışla ve unut, ama kimseye teslim olma. 
İçten ol; telaşsız,kısa ve açık- seçik konuş.  
Başkalarına da kulak ver, aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır. 
Yalnız planların değil, başarılarında tadını çıkarmaya çalış.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen. Hayattaki tek dayanağın odur. 
Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. 
İşini öyle seveceksin ki; başarılarınla bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
          Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. 
          Sevmediğin zaman sever gibi görünme, çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. 
İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz.
Ve unutma ki insanların yüzyıllardır öğrendikleri sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir. 
Aşka burun kıvırma sakın, onu küçümsersen, sen de bensiz kalır, küçülürsün.
O yoğun sevgi çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçe gibidir. 
O bahçeye layık bir bahçıvan olabilmek için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
     Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. 
İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı ömür boyu sürer. 
Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. 
Bu dünyada ki bırakacağın en büyük miras onur ve dürüstlüktür.
      Yılların rüzgar gibi geçmesine öfkelenme,
gençliğe yakışan tutkuları gülümseyerek teslim et geçmişe. 
Yapamayacağın etkinliklerin,yapabileceklerini engellemesine izin verme.
       Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgara göre ayarla insanlara göre değil. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. 
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. 
Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.
       Hatırlar mısın doğduğunda, sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. 
Öyle bir ömür yaşa ki öldüğün zaman herkes ağlasın, sen mutlulukla gülümse. 
Sabırlı ol, sevecen ol, erdemli ol, eninde sonunda bütün servetin sensin, kendinsin...
       Kendiliğinle ve tüm benliğinle görmeye çalış ki tüm pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yinede insanoğlunun biricik güzel mekanıdır...
                                  
                                                                               X. SENTIUS
                                                                                              M. Ö. IX YÜZYIL
 

mantarlı et sote

merhabalar,

insan hayatında sağlığın sahip olabileceğimiz en büyük zenginlik olduğunu hastalanınca bir kere daha hatırlıyor insan ...ALLAH, bu dünyada bizim sınavımızı  ve sabrımızı hastalıkla ve sağlıkla hasta ziyaretleri ile denerken,  bir yanda da bu ziyaretleri insaniyet görevi olarak yaptığımızda çocuklarımıza örnek olduğumuzu, insani değerlerimizi koruduğumuzu düşünüyorum...


tabi bu arada güzel yemekler yapıp, kendimizi şımartmaktan da geri kalmıyorum... mutfak müthiş bir terapi alanım...güzel birkaç tarifim birikti sıra ile sizlerle paylaşmaya çalışacağım... mantarlı et sote de bu tarifler arasında...

malzemelerin resimlerini çektim ...aşağıdaki malzeme miktarı 2 kişilik....
malzeme:
* 300 gr orta yağlı kuşbaşı
* 1 orta boy soğan
* 1 kase doğranmış mantar
* 1 kabak
* 2 tane yeşil biber
* 1 kırmızı biber
* 1 yemek kaşığı tatlı toz biber
* tuz, karabiber

yapılışı:
* etlerimizi teflon bir tencereye alıp önce suyunu bırakıp sonra çekene dek orta ateşte pişirilir
* etler pişince soğanlar  ilave edilir
* soğanlar kavrulmaya devam ederken,  6-7 dk sonra (julyen) ince ince doğranan biberler  eklenir
* 5-6 dk biberler de kavrulduktan sonra kabaklar ve mantarı ilave edilir
* mantar suyunu bıraktığında tuzunu ve karabiberini atıp, kısık ateşte mantarlar pişene kadar (yaklaşık 7-8 dk) daha pişirilir .
AFİYET OLSUN

18 Nisan 2011 Pazartesi

garnitürlü enginar....

eminim pek çok arkadaşımda benim gibi sıcak havaları özledi....
sanırım biraz daha beklememiz gerekecek...
haftaya sağlıklı bir tarif... garnitürlü enginarla başlıyorum....
haftasonu çok hareketli geçti ve pek resim çekme fırsatım olmadı...
dün yolculuktan gelince hemen alışveriş yaptık ve yemeğin yanına acele ile zeytinyağlı enginar yaptım...
bu akşam kalan enginarı zenginleştirip beşamel sos ile
 fırına vermeyi düşünüyorum...yeni halinin resminide çekerim...
şimdi gelelim enginarın faydalarına...

faydaları:
* karaciğer için çok faydalıdır; karaciğeri korur ve karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar.
* karaciğer, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur ve böbrek kumlarını döker.
* sindirimi kolaylaştırır.
* idrar söktürücüdür.
* kandaki şeker oranını ayarlar, kolesterolü düşürür.
* vücuda dinçlik verir. bedeni ve zihinsel yorgunluğu giderir.
* meme, rahim ağzı ve prostat kanserini önlemeye yardımcı olur.
* kalbi ve damar sağlığını korumakta da etkilidir.
* hücrelerin yıpranmasını engelleyerek yaşlanmanın etkilerini azaltır.
* sarılıkta faydalıdır.
* romatizma şikayetlerini azaltır.
* ishali keser.
* ter kokusunu giderir.
* ateş düşürücü ve iştah açıcıdır.

malzeme:
* 6 adet enginar
* 1 kutu garnitür
* 1 küçük çay bardağı zeytinyağı
* 1 soğan
* 1 yemek kaşığı şeker
* 1 tatlı kaşığı tuz
* dereotu
 
yapılışı:
* zeytinyağında  ince ince doğradığımız soğanlar kavrulur ve garnitür eklenir 
* tavaya dizilen enginarların üzerine garnitürlü harçtan konulup 1 bardak su ilave edilip orta ateşte yaklaşık 30 dk pişirilir
* üzerine kıyacağımız dereotu ile servis yapılır

AFİYET OLSUN

15 Nisan 2011 Cuma

ev yapımı künefe

soğuk bir haftayı geride bırakırken sıcak havaların bir an önce gelmesini diliyorum...
hafta sonuna tatlı bir şekilde girelim diye sizinle evde yaptığım künefeyi paylaşmak istedim...
daha önce iskenderunlu misafirlerimizin getirdiği büyük bakır tepside denemiştik..
evde ve teflon tavada ilk defa yaptım...
fenada olmadı hani...
şimdi bir sebze tarifi veriyor olsaydım önce faydalarını anlatıyor olurdum...
bu künefenin de bir faydası var...
keyif veriyor....:))))

hiç gözünüzde büyütmeyin deneyin....
malzeme:
* 250 gr kadayıf ( 25 cm lik teflon tava)
* 2-3 kaşık margarin ( ben becel zeytinyağlı ile yaptım)
* 200 gr tuzsuz peynir
* ceviz, fıstık
* 2 bardak şeker
* 2 bardak su
* birkaç damla limon suyu

yapılışı:
*2 bardak şeker, 2 bardak su ile orta ateşte yavaş yavaş şıra haline getirilir
* tahta kaşığı kaldırdığınızda şıra damla damla düşüyorsa olmuş demektir. başında durmak gerekiyor...
* indirmeye yakın 2-3 damla limon suyu da şıranızın daha sonra yeniden şekerlenmesini önleyecektir.
* künefe için esas şıra soğuk künefe sıcak olmalı , onun için şırasını daha önce yapıp soğutmamız gerekiyor
* kadayıfımızı biraz margarinle ( tere yağ veya sıvı yağ bile olabilir) elimizde küçük küçük parçalara ayırıp harmanlayalım...bu şekilde hem kadayıfımıza yağ  bulaşmış hemde küçük parçalara ayırmış oluyoruz
* küçük parçalara ayrılan kadayıfımızın yarısını teflon tavaya bütün gücümüzle bastırarak sıkıştırırız..
* ilk yarıdan sonra tuzsuz peynirimizi rendeleyip orta kısıma eşit dağılacak şekilde yayılır...
* ikinci kısım kadayıflarımızı da peynirin üstüne yayıp daha küçük bir düz tabak yardımı ile iyice sıkıştırmak gerekiyor
* kısık ateşte yavaş yavaş ve mümkünse teflon bir spatula yardımı ile saat yönünde kendi ekseninde döndürerek pişirilir
* 1. taraf pişince düz bir tepsi yardımı ile ters çevrilir ve diğer tarafta pişirilir
* tahminen her bir taraf yaklaşık 15 dk sürüyor ve başında beklemek lazım yine
* her iki tarafta pişince ocağımızı kapatıp 1-2 dk bekleyip soğuk şıramızı dökebiliriz.
* kadayıfımız artık künefe oldu...
AFİYET OLSUN

14 Nisan 2011 Perşembe

fasulye piyazı

merhaba , yaşasın hafta sonu yaklaştı....
haftasonu oğlumun katılacağı eskrim müsabakası için eskişehire gideceğiz....
geçene senede gitmiştik ve çok beğenmiştik....
gondol resimlerimize hep venedikmi diye takıldı arkadaşlar...
italyayı da görmüş biri olarak şahsi fikrim bizim ülkemiz başka güzel...

gelelim fasulye piyazımıza....severek özellikle köfte yemeklerinin yanına yaptığım bir salata türüdür.
tariflerinden önce faydalarını yazıyorum biliyorsunuz....
daha önceki tarifimde, kurufasulyenin faydalarından bahsetmiştim

malzeme:
* 2 su bardağı kurufasulye
* 2 tane kırmızı biber
* 2 yeşil biber
* 2 yeşil soğan
* yarım demet maydanoz
* yarım yemek kaşığı sumak
* yarım yemek kaşığı nar ekşisi
* yarım limon
* tuz
* yarım su bardağı zeytinyağı

yapılışı:
* kurufasulye geceden ıslatılır, 10-12 saat bekletilir
* süzülüp yıkanan fasulyeler düdüklü tencerede 35 dk pişirilir
* haşlanıp süzülen fasulyelere diğer malzemeler doğranıp karıştırılır

AFİYET OLSUN

püreli köfte

misafirler için sunumu kolay lezzetli bir tarif....sadece ben kıymayı çok yağsız bir etten çektirdiğim için biraz kuru oldu.....siz orta yağlı kıyma ile yapabilirsiniz...






 
malzeme:

köftesi için:
* 600 gr kıyma
* 2/3 su bardağı un (yarım bardaktan bir parmak fazla)
* 1 soğan rende
* bir tutam maydanoz
* tuz
* karabiber
* kırmızı tatlı toz biber
*1 yumurta
 
püresi:
* 2 orta boy patates
* yarım çay bardağı süt
* 1 kaşık tereyağ
* biraz tuz
* biraz karabiber

* 1 su bardağı kaşar rendesi
yapılışı:
* köftelik malzeme yoğrulup, kare büyük dikdörtgen borcam yada o boyutta fırın tepsisine düzgünce yayılır
* haşlanan patatesler, püre malzemesi ile mikserlenip püre yapılır
* köfte harcımızın üzerine patates püresi yayılır
* en üste kaşar rendesi serpilip fırına verilir
* 180 derecelik fırında yaklaşık 30 dk pişirilir


AFİYET OLSUN

13 Nisan 2011 Çarşamba

irmikli ayva tatlısı

ayva zamanı olunca değişik ayva tariflerini deneyip sizlerle paylaşmak istedim....
klasik şekli ile hepimizi biliyor ve seviyoruz zaten...ayvanın faydalarınıda daha önce bahsetmiştim....
bu şekli ile de çok beğenileceğine eminim....
ben bayıldımmmmm.....
sevdiğim bir lezzet sevdiğim renklerde....


malzeme:

ayva için:
* 3-4 tane ayva
* 3 bardak şeker
* 1/3 çay kaşığı kırmızı boya
* 1 paket krem şanti
* yarım su bardağı süt

irmikli tatlısı için:
* 1 lt süt
* 7 yemek kaşığı irmik
* 1 yemek kaşığı nişasta
* 7 yemek kaşığı şeker
* 1 paket vanilya

en üst süsleme:
* A4 kağıt ve makas
* hindistan cevizi 

yapılışı:
* irmik tatlısının ( vanilya hariç) bütün malzeme, orta ateşte karıştırılarak pişirilir
* kaynayıp koyu bir kıvam alınca, vanilyası eklenip 2-3 dk daha pişirilir
* suyla ıslatılıp süzülmüş kalıbımıza dökülür
* irmik bir kenarda soğurken ayvalar soyulur , şeker ve boya ile pişirilir
* pişen ayvalar , süzülür ve soğutulup , yarım bardak süt  ve kremşanti ile mikserlenir
* irmik tatlımızın üzerine dökülür
* kağıdımızın üstüne ben ay yıldız kestim ve hazırladığım karışımın üstüne tutup hindistan cevizi ile süsledim

AFİYET OLSUN

12 Nisan 2011 Salı

zahter salatası


zahter antep ve hatay yöresinde sıkça kullanılan bir baharttır..haziran ayına kadar pazarlarda bulabileceğiniz zahter için önce faydalarını anlatıp sonra 2 tane değişik tarifini sizlerle paylaşacağım....

* vücuda zindelik verir, zeytin yağı ile beraber yenirse sindirimi güçlendirir.
* zahterin çiçekli sapı idrar söktürücüdür.
* vücuttaki yağları eritir.
* vücuttaki suyu atar.
* hem kilo vermeye, hem de vücuttaki kan sirkülasyonunu hızlandırdığından dolayı kalbe faydalıdır.
* spazm gidericidir.
* böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder.
* adet düzensizliği ve damar sertliğine iyi gelir
* kan şekerini düşürür.
* salgı bezlerini uyarıp düzenli çalışmasını sağlar.
* her türlü karın ağrısını ve gazı gidericidir.
* iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı, mide bulantısını teskin edici olarak kullanılır.
* bağırsak parazitlerine karşı etkilidir.
* baş ağrılarına iyi gelir.
* geçici olarak tansiyonu düşürür.
* hafızayı kuvvetlendirir.
* sinirsel yüz ağrılarında kullanılır.
* soğuk algınlığında kullanılır.
* balgam söktürücüdür.
* öksürük ve astım krizini yatıştırır.
* bronşit ve uykusuzluğa iyi gelir.
* sinir hastalıklarında, romatizma ve burkulmalarda kullanılır.
* öksürüğe karşı, bal ile macun yapılıp yenir.
* diş ağrısını giderir.
* yara yanık ve apseleri iyileştirir.
* ezik, burkulma, şişlik, morartı ve gut hastalığı, felç tedavisinde, romatizmada kullanılır.
* egzama ve uyuzda kaynatılarak banyoda sürülür.
* saç dökülmesine karşı faydalıdır; saçın fazla yağını alır.


ilk salatamız daha yeşil ve ekmeğe sürülebilir cinsten...dolaptada bir iki gün dayanabilir...


malzeme:
* 300 gr zahter
* 1 yemek kaşığı sumak
* 3 yemek kaşığı zeytinyağı
* yarım su bardağı dövülmüş ceviz
* 1 yemek kaşığı nar ekşisi
* 1 yeşil soğan
* bir tutam maydanoz
* çok az tuz

yapılışı:
* zahter yıkanıp ince ince kıyılır ve bütün malzeme karıştırılır

===========================================
ikinci salatamız daha çok yemeklerin yanına yapılan yeşil salata gibi...hemen tüketilmeli içinde domates olduğu için....

malzeme:
* 300 gr zahter
* 1 kırmızı biber
* 1 yeşil biber
* 1 yeşil soğan
* 1 tutam maydanoz
* 2 domates
* 1 yemek kaşığı sumak* 5 yemek kaşığı zeytinyağı
* 1 yemek kaşığı nar ekşisi
* çok az tuz

yapılışı:
* bütün malzeme karıştırılır.....:)))





AFİYET OLSUN

11 Nisan 2011 Pazartesi

magnet kolleksiyonu

merhabalar,

sitesini ziyaret ettiğim bazı arkadaşlarda dolap kapağındaki magnet kolleksiyonu yazılarını okudum, uyguladığım pratik bir fikri sizlerle paylaşmak istedim
 
yakın bir arkadaşımın magnet çılgınlığını mıknatıslı yazı panolarına asarak topladığını görünce fikri geliştirdim

mutfağımın rengine uygun çerçevede (yeşil)  2 tane mıknatıslı tablo yaptırdım

hem dolap rahat bir nefes aldı

hemde mutfak için şık bir tablo bölümü oldu

ortada sevdiğim bir deniz manzarası

sağda yurtiçi gezileri ve toplanan magnetler
solda da yurtdışı gezileri ve toplanan magnetler

böylelikle rahat bir nefes olan dolabımdan bir görüntü
en sevdiğim magnetler...italyadan aldığım maskeler...

patatesli yumurta

merhaba herkese güzel bir hafta dilerim.
pazar sabahı karasız bir şekilde kahvaltya ne hazırlasam diye düşünürken 
sadece peynir zeytin domates.....kahvaltılıklar... olunca sanki haftasonu kahvaltısı eksik geliyor... 
uzun zamandır patatesli yumurta yapmadığımı hatırladım...
yaşasın yapılacak işin ismi belli olunca yapmak daha kolay..
hemen patatesler küp küp doğradım ve kızarttım...

kızarttığım patatesleri teflon tavaya alıp yumurtaları üzerine kırdım

size yayınlayabilmek için daha dumanı üstündeyken resmini çekip, sonra tabağı oğluma verdim...ve üzerine kaşar peyniri de serptimmm...tam kaşarlıda güzel oldu resmini çekeyim derken pil bitti...:(
sağlık olsun bu resimde güzel...
pratik ve lezzetli 
siz de uzun süredir yapmadıysanız tavsiye edilir...



AFİYET OLSUN

5 Nisan 2011 Salı

ayva tatlısı

ayva ile ilgili faydalı bilgileri daha önce paylaşmıştım.
bugün kışın en çok beğenilen şekli ile ayva tatlısını tarif etmeye çalışacağım...
aslında hepimizin evinde yapılan bir tarif...
hem tariflerim arasında olsun hemde belki ilk defa denemek isteyenler olabilir diye tarifini veriyorum..
herkese sağlıklı günler....



malzeme:
* 4 tane ayva
* 3 su bardağı şeker
* yarım paket vanilya
* bir kürdan ucuyla kırmızı gıda boyası
* ceviz , krem şanti veya kaymakla servis yapılabilir

yapılışı:
* ayvalar yıkanır , soyulur ve ortadan ikiye ayrılıp çekirdekli kısmı ayıklanır
* çelik tavada daha güzel piştiğine inandığım için çelik pilav tavasına dizilip gıda boyası karıştırılmış şeker üzerine ilave edilir
* kısık ateşte kendi suyu ile yaklaşık 20 dk pişmeye bırakılır
* eğer çok susuz olduğunu düşünürsek yaklaşık 1 su bardağı su ilave edilebilir
* pişip pişmediğini çatalımızla kontrol edip vanilyayı ekleyip altını kapatabiliriz
* soğuyunca ceviz, krem şanti veya kaymak ile servis yapılır


AFİYET OLSUN

1 Nisan 2011 Cuma

paçanga böreği




oğlum paçanga böreğini çok sever, dışarda yemek yediğimizde yada brunch a gittiğimizde mutlaka alır...
bende evde yapıyorum fakat biraz daha sağlıklı olsun diye kızartmıyorum....
tabi o zaman ismi ne kadar paçanga olur bilmem ama....daha lezzetli olduğu kesin....
tavsiye ederim....
aşağıda şekilde görüldüğü gibi yufkaya başka harç sürmeden bir dilim pastırma, kaşar rende ve 1 kaşık domates rendesi koyup sarıyorum.....


sadece ince bir tabaka yağladığımız teflon tavada kısık ateşte iki yüzüde iyice pişene kadar kızartıyoruz
AFİYET OLSUN